Yaşam Simülasyonu ve Algının Kaynakları
- Fizyonomist
- 28 Eki 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 6 Kas 2024
Bir simülasyondayız.
Bu simülasyon bir uçak simülasyonu. Gökyüzünde süzülen ve hedefine doğru giden bir uçak. Henüz nereye gittiği belli değil gökyüzünde sadece süzülüyormuş gibi görünüyor. Bu uçağın pilotu uçağı kontrol ederken aynı zamanda onu da kontrol eden birinin varlığını henüz bilmiyor. Yıllarca süren bu yolculuğun pilotunda pilotunun gerçekliğinde sadece günler sürdüğünü bilmiyor. Pilot uyurken de uyanık olan Büyük pilotu henüz tanımıyor.
Bazen Büyük pilot yolunu bulmaya çalışan pilota tuhaf işaretler gönderiyor. Bir sorun olmadığı halde motor ışığını yakıp söndürmek, otomatik pilotun tuhaf hareketleri gibi farklı yerlerden ona işaretler göndererek iletişim kurmaya çalışıyor. Fakat pilot görevine odaklanmış bir şekilde bu uçağı yerine neresi ve neden olduğunu bilmediği iniş noktasına ulaştırmaya çalışırken son derece anlamsız olan u işaretlere bir türlü kulak asmıyor.
Bu uçağın çeşitli işlevlerini anlamaya çalışalım.
Uçak: Beden
Uçak zihnin ve bedenin tamamıdır. Pilot, bu beden aracılığıyla simülasyonun gökyüzünde yol alır. Bedeni olmadan pilot, gökyüzünde hareket edemez, dünyayı gözlemleyemez, duyuları aracılığıyla deneyimleyemez. Beden, pilotun fiziksel dünyayla bağ kurmasını sağlayan bir araçtır. Gökyüzünde bu uçağı yönlendiren pilot, bedenin işlevlerinden yararlanarak yolculuğunu sürdürür. Pilotun bu bedeni anlaması, onunla barışık olması ve onu iyi tanıması gerekir. Bedeniyle uyum içinde olmayan pilot, yolculukta sorunlar yaşayacaktır.
Dürtüler: Uçağın Motor Gücü
Dürtüler, uçağın motorunun işlevini üstlenir; pilotun hareket etmesi, yola çıkması, bir yön bulması ve sürekli yol alabilmesi için gerekli olan enerji, bu motor gücüyle sağlanır. Uçağın motoru, kendini durmaksızın ileriye iten, içsel bir güçle çalışır; bu güç olmadan uçak gökyüzünde süzülmeye devam edemez. Tıpkı bir insanın yaşamda ilerlemesi için içsel bir itkiye, hayatta kalma, ihtiyaçlarını karşılama, kendini koruma gibi temel dürtülere ihtiyaç duyması gibi, uçağın motoru da onu hareket ettirir. Dürtüler, pilotun hayatta kalmasını, uçağın havada kalmasını sağlayan temel enerjiyi sağlar.
Düşünceler: Uçağın Navigasyonu ve Haritası
Düşünceler, uçağın navigasyon sistemine ve pilotun rotayı görebildiği haritaya benzer. Pilot, düşünceleri sayesinde yolunu belirleyebilir, hedeflerine ulaşmak için bir plan yapabilir. Simülasyonda uçağın nereden geçtiğini, ne kadar daha gitmesi gerektiğini, hangi yöne sapacağını düşünceler aracılığıyla belirler. Düşünceler, pilotun her an nerede olduğunu görmesini sağlayan, geleceğe yönelik alternatif rotalar çizen bir haritadır. Navigasyon aracılığıyla, pilotun farklı yönleri keşfetmesine izin verilir; onun önüne yollar koyar, kararlar aldırır ve bu şekilde, pilotun simülasyondaki rotası şekillenir.
Duygular: Uçağın Hızı ve Konforu
Duygular, uçağın hızını ve konforunu etkileyen unsurlardır. Mutluluk, neşe gibi duygular, pilotun hızla yol almasını sağlar; korku, kaygı gibi duygular ise uçağı yavaşlatır ya da durdurur. Duygular, yolculuğun akışını belirler. Pilot, duygularını tanıyıp kontrol ettiğinde, bu hız değişimlerini yönetebilir. Büyük İnsan, pilotun duygular aracılığıyla yavaşlamasını ya da hızlanmasını sağlarken, yolculuğu dengelemeye çalışır. Duygular, pilotun yolculuğunu renklendirir, bazen zorlar ama aynı zamanda içsel bir güç verir. Büyük İnsan, pilotun zor duygularla başa çıkabilmesi için ona çeşitli deneyimler yaşatır, böylece pilot, hızını kontrol etmeyi ve dengeyi bulmayı öğrenir.
Sezgiler ve Duyular: Uçağın Radar ve Sensörleri
Sezgiler, uçağın radarlarıdır; pilotun bilinçli olarak algılayamadığı çevresel tehditleri ya da fırsatları fark etmesini sağlar. Sensörler ise uçağın duyuları gibidir; pilot, uçağın içinde otururken çevresindeki hava basıncını, rüzgarı, yolun durumunu bu sensörler aracılığıyla algılar. Sezgiler ve duyular, pilotun çevresini fark etmesine, tehlikelerden korunmasına ve fırsatları değerlendirmesine yardımcı olur. Radar sistemi, mantıksal bir açıklama olmadan pilotu uyarır ve doğru yöne gitmesi için içsel bir pusula sunar.
Bilinçdışı Kalıplar: Otomatik Pilot
Bilinçdışı kalıplar, uçağın otomatik pilot modudur. Otomatik pilot düzgün çalıştığında, pilot kendini yormadan yolculuğu sürdürebilir, uçak stabil bir şekilde ilerler. Ancak, bilinçdışı kalıplar sorunluysa, pilot sürekli olarak devreye girip manuel kontrol yapmak zorunda kalır; bu da pilotun yorgun düşmesine ve zorlanmasına yol açar. Otomatik pilotun düzgün çalışmaması, pilotun sürekli tedirgin olmasına ve kontrolü kaybetme korkusuyla yaşamasına neden olur.
İrade: Uçağın Direksiyonu
İrade, pilotun uçağı yönlendirdiği direksiyondur. Bu direksiyon, pilotun uçuşa devam etmesi, rotada kalması ya da yeni bir rota belirlemesi için kritik bir öneme sahiptir. İrade, pilotun düşünceler, duygular, dış olaylar ve içsel dürtülerden etkilenerek nasıl bir yol izleyeceğini belirleyen, onun özgür seçim yapma kabiliyetidir.
İrade ile pilot bu uçağa yön verir. yolun durumuna göre hızını ve yönünü ayarlar. Kontrollerini buna göre yapar. Hızlanmalar, yavaşlamalar akrobatik hareketler ile yolculuğun seyrini değiştirir. Navigasyona göre rotasını belirler. Radarlarına göre rotayı takip ederken engelleri ve kısa yolları görür. Hava şartlarını ve kabin şartlarını kontrol ederek irtifasını ayarlar. Yorulduğunda ve dikkati dağıldığında otomatik pilota geçer.
Bilinç: Pilot
Bilinç, pilotun kokpitten tüm işlevleri gözlemleyebilme ve denge kurabilme kapasitesidir. Bilinçli farkındalık, pilotun her bir parçayı gözlemleyip yolculuğu bilinçli bir şekilde yönetmesine olanak tanır.
Büyük İnsan ve Pilotun Yolculuğu
Büyük İnsan, pilotun yaşadığı her şeyin farkındadır. Simülasyonda geçen binlerce gün, onun için bir an kadar kısa sürer; ancak pilotun yaşadığı her zorluğu, her güzelliği derinlemesine deneyimler. Pilotun zorlandığı her an, Büyük İnsan ona işaretler gönderir, farkındalığını artırmak ve yolunu bulmasına yardımcı olmak için işaretler sunar.
Bu simülasyon, pilotun özünü keşfetmesi, kim olduğunu anlaması ve sonunda Büyük İnsan’la bağlantısını bulması için bir yolculuktur. Uçak, gökyüzünde süzülürken her parçasıyla pilotu destekler; Büyük İnsan ise pilotu gözlemleyerek, ona rehberlik eder. Tüm bu işlevler, pilotun kendi yolculuğunu, kendi özgün yolunu bulması ve öz benliğiyle tam anlamıyla bütünleşmesi için bir deneyim alanı sunar.
Comments