top of page

Kâinatın İlk Halkaları: Akıl, Nefs ve Feleklerin Tertibi

Kâinatın İlk Halkaları: Akıl, Nefs ve Feleklerin Tertibi
Kâinatın İlk Halkaları: Akıl, Nefs ve Feleklerin Tertibi


Kâinatın derin sırlarını anlamak isteyenler için, aklın, nefsin ve feleklerin yaratılış sırası büyük bir anahtardır. İslam hikmet ehline göre Allah Teâlâ önce akl-ı evveli yaratmış, ardından nefisler ve felekler düzen içinde zuhûr etmiştir. Dokuz akıl, dokuz nefis ve dokuz felekten oluşan bu ilahi düzen, göklerin katmanlarını ve yıldızların konumunu açıklarken, sonunda insanın yaratılışıyla tamamlanan büyük bir varlık dairesini işaret eder. Cihan ağacının meyvesi olan insan, bütün bu tertibin özeti ve kâinatın hulâsasıdır.


BİRİNCİ NEVİ

Akıl, nefis ve feleklerin zuhūrundaki tertibi, anasır-ı erba‘adan meydana gelen dört keyfiyeti (yaş, kuru, soğuk, sıcak) bildirir.


Ey aziz! Ma‘lûm olsun ki, ehl-i hikmet şöyle demişlerdir: Hakk Teâlâ her şeyden önce akl-ı kül‘ü yaratmış, var etmiştir. Buna akl-ı evvel ve cevher-i evvel de derler. Hakk Teâlâ bu cevhere üç marifet bahş etmiştir. Biri Allah’ı bilmek, biri kendini bilmek ve biri de ihtiyacını bilmektir ki, o cevher Mevlâsına ihtiyacı olduğunu bilmiştir. Bu üç marifetin her birinden başka bir şey var olmuştur. Zira ki, birden bir südür edegelmiştir.

Marifet-i Hakk (Allah’ı bilmek)den bir akıl daha meydana gelmiştir ki, buna akl-ı sânî (ikinci akıl) derler. Marifet-i nefs (kendini bilmek)den meydana gelen nefse nefs-i kül (salt nefis) derler. Marifet-i ihtiyac (ihtiyacı bilmek)den bir cisim zâhir olmuştur ki, buna felek-i a‘zam, felek-i atlas, felekü’l-eflâk, muhaddid-i cihât ve cism-i kül isimleri verilmiştir. Bu feleğin aklı akl-ı sânîdir. Nefsi nefs-i küldür.


Akl-ı sânîden de üç marifet, yani marifet-i Hakk, marifet-i nefs ve marifet-i ihtiyac zuhûr etmiştir. Marifet-i Hakk’tan üçüncü akıl, marifet-i nefs’ten ikinci nefs ve marifet-i ihtiyac’tan ikinci felek meydana gelmiştir. Buna felekü’l-burûc ve felekü’s-sevâbit (burçların ve sabit yıldızların feleği) derler. Bu feleğin aklı üçüncü akıl ve nefsi ikinci nefstir.


Üçüncü akıldan da aynı şekilde üç marifet, her marifetten başka bir akıl, başka bir nefs, başka bir felek meydana gelmiştir. Aynı şekilde devam edilerek bu akl-ı evvelden dokuz akıl, dokuz nefs ve dokuz felek meydana gelmiştir. Bu dokuz akıl, feleklerin akılları ve dokuz nefs, feleklerin nefisleridir. Dokuz felekten her birinin bir aklı, bir nefsi ve bir cismi vardır.


Felek-i a‘zam (en büyük felek) hepsinden yüksek ve hepsini çevreleyen bir basit cisimdir. Onun içinde burçlar feleği vardır ki, bütün sabit yıldızlar onun içindedir. Onun içinde Zühal (Satürn) gezegeninin feleği vardır. Bu felekte Zühal’den başka yıldız yoktur. Onun içinde Müşteri (Jüpiter) gezegeninin feleği vardır. Bu felekte Müşteri’den başka yıldız yoktur. Onun altında Merih’in feleği vardır. Bu felekte de yalnız Merih (Mars) gezegeni vardır. Onun altında Güneş’in feleği vardır. Bu felekte bir tek Güneş sultandır, başka yıldız yoktur. Onun altında Zühre (Venüs) gezegeninin feleği vardır. O da feleğinde tektir. Onun altında Utarid (Merkür) gezegeninin tek başına feleği vardır. Onun içinde Kamer (Ay)ın feleği vardır. Onda da Kamer’den başka bir şey yoktur. Buna da Dünya semâsı derler.


Bu semânın aklına akl-ı âşir, akl-ı fa‘âl, akl-ı feyyâz adlarını vermişlerdir. Onun nefsine vâhibü’s-sûr ve tabiat-ı mutlaka derler ve bunların kaynaşmasından felek-i Kamer’in altında anasır-ı erba‘a (ateş, hava, su, toprak) sırasıyla hâsıl olmuştur ve anasırda keyfiyyât-ı erba‘a denen sıcaklık, soğukluk, yaşlık, kuruluk var olmuştur.


Ateş, hava, su ve toprağın kaynaşmasından mevalîd-i selâse denen maden, bitki ve hayvan vücuda gelmiştir ve hayvan cinsinin en şerefli nev‘i insan olmuştur ve kâinatın zuhûru, meydana çıkması insanda son bulmuştur. Varlık dairesi onunla tamamlanmıştır. Cihan ağacının meyvesi olduğu için o bütün varlıklardan sonra var olmuştur. Böylece kâinatın hulâsası insan olmuştur.

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page