Dinimizde El Çizgileri
- Fizyonomist

- 8 Oca
- 2 dakikada okunur
El Çizgilerine Bakmak Dinimizde Nasıl Değerlendirilir?
El çizgileri, insanlık tarihinden beri karakter ve kader hakkında yorum yapmak için incelenmiştir. Ancak İslam dini açısından mesele, niyet ve kullanılan yönteme göre farklı hükümlere sahiptir.
1. Gaybı Bilmek Yalnızca Allah’a Aittir
Kur’an’da açıkça buyrulur:
“Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır; onları O’ndan başkası bilmez.” (En‘âm, 59)
Bu nedenle geleceği kesin olarak haber vermek mümkün değildir. “Şu yaşında kesin evleneceksin” veya “Bu çizgi ömrünün kısa olduğunu gösteriyor” gibi ifadeler dinen sakıncalıdır.
2. Günah Olan: Kesin Konuşmak ve Fal Mantığı
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur:
“Kim bir kâhine gider de söylediğini tasdik ederse, Muhammed’e indirileni inkâr etmiş olur.” (Tirmizî, Tahâre, 122)
Burada dikkat edilen nokta: tasdik etmek yani kesin bilgi gibi kabul etmektir. El çizgilerine bakıp gaybı bildiğini iddia etmek, falcılıktır ve günahtır.
3. Günah Olmayan: Tahmin, Gözlem ve Tefekkür
El çizgilerine bakarak insanın mizacı, eğilimleri, potansiyeli hakkında yorum yapmak ise farklıdır. Bu noktada dilimizdeki “Allah bilir en doğrusunu” kaydı önemlidir.
Örneğin:
“Bu çizgi başarı eğilimini gösteriyor, gayret edersen şu alanda öne çıkabilirsin.”
“Hayat çizginde esneklik var, bu da zorluklarla mücadelede güçlü bir yapın olabileceğini gösteriyor.”
Bu tür yorumlar kesin hüküm vermediği sürece gayb iddiası sayılmaz, sadece tahmin ve tefekkür olur.
4. Kur’an ve Hadislerden Yol Gösterici Bakış
Kur’an’da:
“İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm, 39)
Yani el çizgilerinden alınan işaret, insanın sorumluluk ve çabasını yok saymaz. Aksine, “Senin şu eğilimin var, bunu geliştirirsen başarı gelir” diyerek kişiye yol gösterebilir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) bir hadisinde:
“Akıllı kişi, nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışan kişidir.” (Tirmizî, Kıyâme, 25)
Bu da gösteriyor ki işaretleri kullanmak, aslında kişiye kendi hayatını gözden geçirme ve gayret yönünü hatırlatma aracı olabilir.
5. Büyük Şahsiyetlerin Ferasetleri ve Öngörüleri
Büyük velilerden bazıları, insanların yüzüne ve haline bakarak onların eğilimlerini, ahlaki durumlarını sezmişlerdir. Ama hiçbiri “şu kesin olacak” dememiş, hep “Allah bilir, ama sende şu yönelişi görüyorum” demişlerdir.
Mesela İmam Gazali, ilim talebelerinin yüzünden gayretlerini ve ilerideki potansiyellerini sezdiğini, ama her şeyin Allah’ın takdirine bağlı olduğunu sıkça hatırlatmıştır.
Mevlana, Mesnevi’'de insanların yüzünde ve davranışlarında iç dünyalarının izlerini taşıdığını söyler: “Yüz, gönüldeki sırrın aynasıdır. Çünkü yüz, kalpte olanı dışa vurur.”
Doğru olan her zaman;
Kişinin karakterini, eğilimlerini işaretlerden gözlemlemek.
Yorumu ihtimal ve tavsiye olarak sunmak.
Son sözü Allah’a bırakmak.













Yorumlar