top of page

Göktanrı Dini: Türklerin Kadim İnancı

Güncelleme tarihi: 25 Eyl


Göktanrı Dini: Türklerin Kadim İnancı
Göktanrı Dini: Türklerin Kadim İnancı

Göktanrı Dini, eski Türkler, Moğollar ve bazı diğer Orta Asya halkları arasında yaygın olan, tek tanrılı bir inanç sistemidir. Bu inanç, doğrudan Gökyüzü Tanrısı (Tengri)'ye tapınılan, doğayla iç içe geçmiş bir din olarak öne çıkar. Tarih boyunca çeşitli Türk boylarının ve göçebe toplulukların dini anlayışını şekillendirmiştir. Göktanrı inancı, hem dini hem de kültürel hayatı derinden etkileyen önemli bir yapı taşına sahiptir.


Göktanrı İnancının Özellikleri


Tengri (Göktanrı) İnancı

Göktanrı dini, gökyüzünde var olduğuna inanılan tek bir tanrıya, yani Tengri'ye tapınır. Tengri, her şeyin yaratıcısı ve evrenin düzenleyicisi olarak kabul edilir. Doğa olaylarının ve insanların kaderinin Tengri tarafından belirlendiğine inanılır. Tengri, doğrudan görünmeyen ancak gökyüzünde, yıldızlarda ve güneşte var olan kutsal bir güç olarak görülmüştür.


Doğa ve Ruhlarla Bağlantı

Göktanrı dini, doğanın ve ruhların kutsallığına derin bir saygı gösterir. Dağlar, nehirler, ormanlar ve gökyüzü, tanrısal güçlerin yaşadığı yerler olarak kabul edilir. Aynı zamanda Yer-su adı verilen yerel ruhların da insanlar üzerinde etkili olduğu düşünülür. Bu ruhlar, doğadaki önemli yerleri ve doğal güçleri temsil eder.


Atalar Kültü

Göktanrı inancında atalara saygı göstermek büyük önem taşır. Ataların ruhlarına dua edilir, onların kutsal varlıklar olduğuna ve aileleri üzerinde koruyucu güçlere sahip olduğuna inanılır. Ataların ruhları için çeşitli ritüeller düzenlenir ve onlara sunulan kurbanlar, aile bireylerinin refahını sağlamak için yapılır.


Şamanizm

Göktanrı dini, Şamanizm ile sıkı bir ilişki içindedir. Kam ya da Şaman adı verilen ruhani liderler, toplumla doğaüstü güçler arasında aracılık ederler. Şamanlar, ruhsal alemlerle iletişim kurarak hastalıkları tedavi eder, gelecekten haber verir ve toplumun manevi liderleri olarak kabul edilir. Göktanrı dini ile Şamanizm'in iç içe geçmesi, Türk toplumlarında ruhsal yaşamın temel bir parçası olmuştur.


Kurban ve Ritüeller

Göktanrı inancında, tanrılara ve ruhlara adaklar sunmak önemli bir ibadet şeklidir. Özellikle savaşlarda zafer kazanmak ya da doğa olaylarından korunmak için hayvan kurbanları verilir. At, en değerli kurbanlardan biri olarak kabul edilir. Ayrıca, kutsal alanlarda ve dağ zirvelerinde sunulan dualar ve kurbanlar, Tanrı'nın ve ruhların rızasını kazanmak amacıyla gerçekleştirilir.


Göktanrı İnancının Tarihi Gelişimi

Göktanrı inancı, Türk halklarının İslamiyet’i kabul etmesinden önceki dönemlerde büyük bir yaygınlığa sahipti. Orta Asya bozkırlarında yaşayan Türk boyları, bu inancı benimsemiş ve toplumlarını buna göre şekillendirmişlerdi. Göktanrı inancının en eski yazılı kaynakları, Orhun Yazıtları ve diğer runik kitabeler aracılığıyla günümüze ulaşmıştır.


Türklerin İslamiyet’i kabul etmesiyle birlikte, Göktanrı inancı zamanla geri plana itilmiş olsa da, özellikle Türklerin ahlak anlayışında ve kültürel ritüellerinde bu inancın izleri varlığını sürdürmüştür. Pek çok gelenekte ve halk inanışında Göktanrı inancının izleri, İslamiyet ile harmanlanarak yaşamaya devam etmiştir.


Bugün hala bazı Türk boyları ve toplulukları, Göktanrı inancına bağlı kalmaktadır. Ayrıca modern dünyada Göktanrı inancı, özellikle milliyetçi ve geleneksel çevrelerde kültürel bir kimlik simgesi olarak yeniden canlanmıştır. Bazı topluluklar, bu eski inancı yeniden yorumlayarak ruhani bir yol olarak benimsemekte ve doğaya saygıyı merkezine koymaktadırlar.


Göktanrı inancının doğa ve ruhlarla olan güçlü bağı, çevreye saygı ve insanın doğayla uyum içinde yaşama anlayışını ön plana çıkarır. Bu nedenle, modern çevre hareketleri ve sürdürülebilir yaşam pratikleri ile de paralellik gösteren bazı öğretiler içermektedir.


Göktanrı dini, Türklerin ve Orta Asya halklarının eski inanç sistemlerinden biri olup, Tanrı’ya, doğa ruhlarına ve atalara saygı gösteren çok katmanlı bir din olarak öne çıkar. Bu inanç sistemi, Türk kültürünün ve tarihinin derinliklerinde köklü izler bırakmış ve günümüzde bile kültürel ve ruhani bir miras olarak varlığını sürdürmektedir.

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page